top of page

Çocuklarla Ölüm Hakkında Konuşmak

Masallarımız nasıl başlıyor bir varmış bir yokmuş...

Yaşam olayları arasında ölüm, çocuk ve yetişkinler için kabul edilmesi güç bir gerçektir. Yetişkinler genellikle çocuklarla ölümü konuşmayı tercih etmezler. Bu tutumun çocuklarını üzüntü ve korkudan korumak, çocuklarını üzücü ortamlardan uzak tutmak ya da onlara yanlış bir şey söylemekten korkmak gibi birçok nedeni olabilir. Halbuki kayıp ile ilgili konuşulmadığında yetişkinlerde olduğu gibi çocuklar da iyileşme görmek mümkün olmuyor.

Çocuklar erken yaştan itibaren çocuk kitapları, oyunlar, filmler ya da doğrudan kendi deneyimleriyle ölüm ya da kayıplarla karşılaşabiliyorlar ve yas tepkileri gösterebiliyorlar.

Peki Çocukla Ölüm Hakkında Konuşurken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Çocuk “Ölüm” kavramını anlayabilecek yaşta mı? Çocuğun gelişimsel düzeyi nedir?
Çocuğun bilişsel düzeyi nedir?
Çocuğun sosyal çevresi ve yaşam deneyimleri nedir? Nelere izin vermeli?

Bu sorularla birlikte çocukların ölüm kavramını anlayabilmeleri için ölümün üç özelliği anlatmak gerekir.

Evrensellik, geri dönülmezlik ve işlevsizlik.

Geri dönülmezlik: ölen kişinin tekrar hayata geri gelemeyeceği. Küçük çocuklar bunu kavramakta zorlanabilirler.

İşlevsizlik: yaşam fonksiyonlarının son bulduğu. Öldüğün zaman her şey biter, artık nefes almazsın, konuşmazsın vs. gibi bilgiler söylenmelidir.

Evrensellik: Ölüm yaşam döngüsünün kaçılmaz bir evresi olduğunu anlaşılması. ‘Dünyada her yerde tüm canlılar bir gün mutlaka ölürler’ anlatılmalıdır.

Çocuklar bir konuyu öğrenmek ve anlamak için tekrar tekrar sormaya, oynamaya ihtiyaç duyar. Sorularına gerçekçi cevaplar vermek, geçiştirmemek gerekir. Bunları doğal karşılamak ve çocuğa sabırla yaklaşmak, çocuğun konuyu işlemesine izin vermek gereklidir.

Çocuklarla ölüm ve kayıp hakkında konuşmak onların; kaybı somutlaştırmasına, gerçekçi kılmasına, ölen kişi ile vedalaşabilmesine zemin hazırlamakla birlikte kabullenmeyi kolaylaştırdığı için kaldığı yerden devam edebilmeleri de sağlar. Konuşulmaması ise çocukların aileden biri olmadıklarına dair düşüncelere ya da aile için önemli bir duruma dahil edilmediklerine dair düşüncelere sevk edebiliyor ve ölümle ilgili akılındaki sorularla senaryolarla baş başa kalmalarına neden olur.

Gelişim Özelliklerine Göre Çocuklar Ölümü Nasıl Anlar?

0-2 yaş arasındaki çocuklar da; ölüm kavramı oluşmamıştır. Kendisine bakım verinin yokluğunu anlayabilirler ve sözel tepkiler yerine davranışsal tepkiler verirler.

2-6 yaş arasındaki çocuklar; ölen kişinin geri geleceğini düşünürler, her canlının ölümlü olduğunu anlayamazlar, büyülü düşünceler ön plandadır. “ benim yüzümden öldü ve yaramazlık yaptım ondan yok”

6-9 yaş arasındaki çocuklar; ölen kişinin geri gelmeyeceğini anlayabilirler. Ölümle ilgili konuları merak edebilirler, ölüm kavramını somut olarak anlarlar.

9-12 yaş arasındaki çocuklar; ölümü soyut bir kavram olarak anlayabilirler, kendi ölümleri ya da anne- babalarının ölümleri konusunda hassas olabilirler

12- 18 yaş arasındaki çocuklar; ölüm kavramını anlayabilirler .

Kayıp Yaşayan Çocuğa Kayıp Nasıl Anlatılmalı?

  • Gerçek çocuğa olabildiğince hızlı anlatılmalıdır. Çocuk üzülmesin diye ve durumu geçiştirmek için hastanede, seyahate çıktı, bir süre gelmeyecek gibi cümleler kurulmamalıdır. Çocuğun gerçeği öğrenip ailesiyle birlikte doğal akışta yaşayacağı yas sürecine girmesi, çocuğa eşlik edilmesi önemlidir.

  • Ölen kişi için “öldü” ifadesini kullanın “melek oldu, gitti” demeyin çocuk için kafa karışıklığına ve geri gelebileceğine dair düşüncelere sebep olur.

  • Çocuğun önünde yetişkin olarak aşırıya kaçmayacak şekilde duygularınızı ifade edin. Siz duygularınızı ifade edebilin, üzüntünüzü yaşayabilin ve ağlayabilin ki çocukta kendini açabileceği bir alan bulsun.

  • Soru sorması için çocuğu cesaretlendirin. Çocuğun 4-5 yaşından itibaren ölümü sorması doğaldır eğer sormuyorsa onu cesaretlendirin, içinde ölüm geçen bir hikaye ya da masalı okumak, anlatmak soru sorması için onu yüreklendirir.

  • Cenaze ve gömülme törenlerine katılabilir. Çocuk ailesinden birini kaybetti ise cenazeye katılıp katılmayacağı, mezarlığa gidip gitmeyeceğine yaş ve gelişim düzeyine göre karar verilmelidir. 6 yaşından küçük çocukların cenazelere katılması doğru olmayabilir. Cenaze törenine gitmek istemiyor ise zorla götürülmemelidir. Çocuğun talebine saygı duyulmalıdır.

  • Çocuğun yakını vefat ettiyse bu durumu çocuğa hayatında ilk gördüğü ya da ilişkisinin olmadığı biri değil, tanıdığı güvendiği bir yakını anlatmalıdır.

  • Gerginliklerini azaltmaları için oyun imkanı tanıyın, fiziksel temas gösterin ve daha çok vakit geçirmeye çalışın.

  • Duygu ve düşünceleri anlatmaları için güvenli bir alan oluşturun. Yazmaları veya resim çizmeleri için yönlendirebilirsiniz.

    Kayıp yaşanan çocuklarda; korku, kaygı, gelişim dönemlerinde gerileme ( parmak emme , alt ıslatma gibi), aşırı hareketlilik- hareketsizlik , saldırgan davranışlar, aşırı dikkat- dikkatsizlik, içe kapanma, ebeveynlerden ayrılmak istememe, sebebi olmayan fiziksel belirtiler ( mide bulantısı, karın ağrısı gibi), kabuslar gibi belirtiler gözlemlenebilir.

    Genel huzursuzluk halinin devam etmesi durumda bir uzmandan destek alınması önemlidir. 

Kaynaklar:
Armağan Yıldız. “Çocuk ölüm ve kayıp”.Sosyal bilimler dergisi/127
İdil AKSÖZ EFE , Özgür ERDUR BAKER. Yas Danışmanlığı. Anı Yayıncılık Vamık D. VOLKAN - Elizabeth ZINTL. Gidenin Ardından. OA Yayınları

bottom of page